Avrupa Uzay Ajansı'ndan (ESA) yapılan açıklamaya göre bilim insanları, Webb teleskopuyla Büyük Kırmızı Leke'nin üzerindeki atmosferi inceledi.
Uzmanlar, “doğal olarak önemsiz olduğu düşünülen bölgenin, karanlık yaylar ve parlak noktalar gibi çeşitli karmaşık yapılara ev sahipliği yaptığını” tespit etti.
Uzmanlar, bölgeden yayılan ışığın normalde güneş ışığından geldiğini ve Jüpiter'in üst atmosferinin şeklini ve yapısını değiştiren başka bir mekanizmanın olabileceğini söyledi.
Uzmanlar, fırtınanın yerçekimi dalgaları yarattığını, bu dalgaların atmosferin tepesine ulaşana kadar yukarı doğru hareket ettiğini ve zirveye ulaştığında kırıldığını söyledi.
Dalgaların kırılmasıyla açığa çıkan enerjinin aynı zamanda üst atmosferin yapısını da şekillendirdiğini vurgulayan uzmanlar, bulguların Jüpiter'deki hayata ilişkin sorulara yanıt vermek üzere fırlatılan, ESA tarafından geliştirilen Jüpiter Buzlu Uydu Gezgini (JUICE) misyonuna yardımcı olacağını kaydetti.
İngiltere'deki Leicester Üniversitesi'nden ekip lideri Henrik Melin, inceledikleri bölgeyi normalde “sıkıcı” olarak tanımladıklarını ancak düşündüklerinin aksine Jüpiter'in kendilerini şaşırttığını söyledi.
Jüpiter üzerinde kalıcı bir yüksek basınç bölgesi olan Büyük Kırmızı Nokta, çevredeki fırtınaların dinamik yatay hareketine rağmen siklonik şeklini korumayı başarıyor. İlk kez 1664 yılında İngiliz gökbilimci Robert Hooke tarafından keşfedilen Sihirli Kırmızı Nokta, Dünya'nın 4 katı kadar büyük bir alanı kapsıyor.
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu'nun yerini almak üzere 2021 yılında fırlatılan Webb, uzaydaki en büyük gözlemevi olup, Dünya'dan 1,6 milyon kilometre uzaklıktaki evrenle ilgili bilinmeyenleri araştırıyor.